Araştırmalarım, 'hipnoz'la ilgili en çok merak edilen konunun 'hipnozun ne olduğu', 'hipnozun ne işe yaradığı' değil; 'hipnozun nasıl yapıldığı' olduğunu gösterdi.
İnternet ortamında doğru-yanlış ayırt etmeksizin onlarca bilgi arasında dolaşırken "hipnoz teknikleri" ile ilgili doğru ve anlaşılır bilgiler bulmanın zorluğunu fark ettim. Bu makale ile 'çeşitli hipnoz teknikleri'nin mantığına dair giriş niteliğindeki bilgileri sizinle paylaşacağım. Daha detaylı bilgi için ise değerli hocalarımdan 'Dr. H. Mehmet Ulusal'ın yazdığı "Hipnoz, Beyin ve İletişim" adlı kitabı okumanızı öneriyorum.
İlkel beynimiz bizim vahşi yaşamda hayatta kalmamızı sağlayan beyin kısmımızdır. Kalbimizin ve akciğerlerimizin bizden habersiz çalışması gibi yaşamsal olaylar ilkel beynin kontrolü altındadır. Beslenme, susama, ısı kontrolü, cinsellik gibi temel ihtiyaçlarımız; ve bu temel ihtiyaçlarımızla ilgili ilkel dürtülerimiz de beynin en antik ve en ilkel bölgesinden yönetilmektedir. Aç kaldığınızda normale göre daha sinirli ve saldırgan olabilirsiniz. Bu da demek oluyor ki beynin çok daha entellektüel kısımları bile kriz anlarında ilkel beyni baskılamakta yetersiz kalabilmektedir. Ani stres ve korku durumlarında hiç düşünmeden verdiğimiz tepkiler "Savaş ya da Kaç" reaksiyonu olarak isimlendirilmiştir ve ilkel beynin bir ürünüdür. Özetle ilkel beyin (sürüngen beyni) dediğimiz kısım beynimizin bizi hayatta tutan kısmıdır.
Orta beyin, duyuların ve duyguların bir araya geldiği beyin kısmımızdır. Duyularımızdan elde ettiğimiz veriler burada duygusal deneyimlere dönüştürülerek bilinçaltı hafızamızın derinliklerinde depolanır. Ruh halimizin en önemli belirleyicilerinden olan endokrin sistemimizin (hormonal sistem) de yöneticisi konumundadır.
Üst beyin, insan beyninin mantıklı düşünen kısmıdır. Bilinçli olarak karar alma merkezidir. Hiyerarşik olarak tüm diğer beyin bölgelerinin üzerinde yer aldığı için diğer tüm bölgeleri baskılayabilecek kapasiteye sahiptir. Örneğin üst beyin fonksiyonları zarar görmüş komadaki bir hastada refleksler çok daha kuvvetli alınmaktadır. Beynin korteks bölümünü bir şirketin CEO'suna da benzetebilirsiniz. O bir saha uygulayıcısı değildir. O yöneticidir, karar alıcıdır. Üst beyin karar verir ve onun verdiği karar beynin diğer bölümlerince sorgulanmadan kabul edilip uygulanır. İnsanı insan yapan her ne varsa; ahlak, vicdan, mantık, analiz, varoluş, anlam, din, felsefe, hepsinin sorumluluğu üst beyindedir.
Şimdi, "hipnoz teknikleri" diye attığımız başlığa geri dönelim. Tüm bu teknikler, beynin katmanları arasında ani dengesizlikler yaratıp oluşan boşluğa hipnotistin kendini sokması ile vücut bulurlar.
'Hipnoterapist'in amacı sujesinin üst beyin yöneticisinin yerini bir süreliğine alarak tedavi edici bilgileri sujesinin bilinçaltına kısa yoldan öğretmektir.
Son olarak eklemek isterim ki, hiçbir trans durumu sonsuza kadar sürmez. Hipnoterapist, sujesini serbest bıraktığı anda sujenin kendi üst beyin yöneticisi görevini yeniden sürdürecektir. Uyanamamaktan bir korkunuz olmasın.
İyi uyanışlar dilerim...
Hipnotik trans, beynin yukarıda saydığım üç bölümünden birinin aşırı aktif olduğu bir durumu içerir. Hipnoz, sujenin üst beyin yöneticisinin yerini bir süreliğine hipnotistin üst beyninin aldığı özel bir durumdur.
Hipnotist, sujesinin üst beyin yöneticisinin yerine kendisininkini koymak için ya sujenin üst beyninin onayını almalı, ya da onu bir şekilde devre dışı bırakmalıdır. 'Eğer hipnoz olmak istemezseniz hipnoz olmazsınız' klişesini bir yana bırakabiliriz. Günlük hayatta karşı karşıya kaldığımız reklamların çoğu bizi biz farkında olmadan hipnoza sokmaya yöneliktir.
Tekniklere geri döndüğümüz vakit 4 ana gruptan bahsedebiliriz:
Antik doğu inancına göre insanlar görünür bir sinir sistemine sahip olmakla beraber bir de gözle görülmeyen 'psişik sinir sistemi'ne sahiptir. Omurilik içinde enerjinin aktığı bir yol vardır ve bunun merkezine 'Sushumna' adı verilir.
ÇAKRA RENKLERİ
Kişiyi rahat bir sandalyeye elleri gevşek bir şekilde kucağında, ayakları yerde olacak şekilde oturtuyoruz. Gözlerini kapatmasını; sakin, derin bir nefes almasını söylüyor ve telkinlere devam ediyoruz.
"Nefesini tut, ve çok yavaş bir şekilde bırak... Bunu bir kere daha yap ve yaparken tepe çakrandan bir ışığın girdiğini, burun deliklerinden ciğerlerine kadar dolan beyaz ışığın bütün vücudunu kapladığını hayal et... Sadece rahat bir şekilde nefes al... Beyaz ışıkla beraber özünün saflığı ve temizliği ortaya çıkıyor... Bu güzelliği hisset...
Şimdi... Tamamen rahatladın, ve kendini kırmızı bir ışığın içinde hayal etmeni istiyorum. Herhangi bir şekilde hayal edebilirsin. Kırmızı bir elma, kırmızı bir gül... Kırmızı renk yavaşça geliyor, ve her tarafı kaplıyor..."
Tekniğin devamında turuncu, sarı, yeşil, mavi ve mor renkler teker teker uygulanır ve en sonunda beyaz ışığa geçilir. En sonunda beyaz ışığın içinde 21 basamaklı bir hipnoz merdiveni imgesi oluşturularak kişinin hipnozun derinliklerine inmesi sağlanır.
Basit ve etkili bir yöntem...
Dr. Anıl Uluhan - Hipnoterapi Uzmanı