Hipnoz, ülkemizde oldukça yanlış
anlaşılan ve negatif düşünceler beslenen bir konu olarak görünmekte. Günümüzde
hipnoz bilimsel araştırmalar ve tedavideki etkinliğinden ziyade medyatik
etkinliğinden dolayı karşımıza çıkmaktadır. Oysa ki eğlence ve zevk için
yapılan hipnozun; hipnoterapiyle olan ilgisi, astroloji ile astronominin
bağlantısından daha fazla değildir.
Hipnoz kelimesi pek çok kişinin aklına
modası geçmiş önyargılar, tabular ve yanlış inanışlar getirse de hipnoz aslında
çok eski bir sanattır. Aynı önyargılar yüzünden bilim adamlarının da bu sanatı
keşfi ve bilimsel olarak incelemeleri olması gerekene göre geç olmuştur.
Hipnozun bazı teorik yönleri hâlâ tartışmalı ve izah edilememiş olmakla beraber
hipnozun iyileştirmedeki etkinliği bu tartışmanın konusu değildir. Aslında
hipnoz tıpta bu durumda olan tek konu da değildir, pek çok ilacın etkisini
biliyoruz fakat etki mekanizmasından tam olarak emin değiliz.
Hipnoza karşı batıl inançlarla ve
kuşkuyla bakılan çağ, terapötik (tedavi) kıymetinin anlaşılmasıyla ortadan
kalkıyor. Bazı akıllıca seçilmiş vakalarda, başka hiçbir tedavi formu hipnoz
gibi hızlı ve yararlı sonuçlar veremez. Hem sadece destekleyici olarak ya da
şikayetlerin giderilmesi (semptomatik) amacıyla, hem de hastalık sebepleri olan
(etiyolojik faktör olan) bilinçaltı güdülerinin ve sorunlarının ortaya
çıkarılması amacıyla kullanılan psikoterapide hipnoz, hekime hızlı ve etkili
sonuçlar elde etmede çok kıymetli fayda sağlar.
Uzun bir süreden beri tıp dünyası ve
psikoterapistler zihinle vücudun ayrı olmadığını söylüyorlar. Hem sıhhatteyken
hem de hastayken akıl ve vücut tek bir ünitedir. Herhangi bir bedensel
(somatik) hastalığı tümden somatik ya da herhangi bir psişik durumu tamamen
psişik kabul etmek hatalıdır. Akıl ve vücut öylesine iç içedir ki, emosyonel
bir refleks reaksiyon olmaksızın psişik bir değişiklik olmadığı gibi vücudu
etkilemeden hiçbir psişik değişme de meydana gelemez. Bundan dolayı organik ve
fonksiyonel hastalıklar önemli ölçüde birbirinin üstüne biner. Ayrı ayrı tedavi
etmek için organik ve psişik kısımlara ayrılamaz. Ayrı değil tek bir yapı gibi
tedavi edilmelidir. Fiziksel hastalığı ihmal ederek, psikoterapi yapmanın
affedilmez bir hata olduğunda da herkes birleşiyor. Fakat hastalığın sadece
fiziksel özellikleriyle ilgilenip emosyonel yönlerini ihmal etmek de aynı
derecede hatalıdır. Şiddetli ruhsal ve fiziksel unsurlar taşıyan kombine
hastalıklarda en akılcı tedavi şekli bedenle ilgili tıbbi tedavinin ruhla
ilgili psikoterapi ile birlikte yürütülmesidir. Hekimler sadece organik problem
ortadan kaldırıldı diye hastanın iyileştiğini düşünmemeli, mevcut olabilecek
ilgili psikolojik semptomları da ortadan kaldırmaya gayret etmelidir. Hasta bir
bütün olarak tedavi edilmelidir.
Hekimin kullandığı en önemli tedavi aracı
bizzat kendisidir ve davranışları sıklıkla reçetelerinden daha etkilidir.
Ustaca uygulanan psikoterapi, uygun geleneksel tedavi ile birlikte, yapıldığı
hastaya çok şey sağlayabilir. Birçok rahatsızlıkta hipnoz tedavisiyle pek çok
şey başarılabilir. Özellikle ilk sebebin emosyonel olduğu vakalarda,
hipnoterapiyle en iyi sonuçları bekleyebiliriz. Şikayetler ilk olarak
psikolojik tabiatlı olduğu zaman, analizci yaklaşım da teorik olarak güzel bir
tedavi metodudur. Fakat tamamlanması için oldukça uzun zamana ihtiyaç
duyulabilir. Hipnotik transtaki şahsın temel özelliği, telkine artmış cevap
vermesidir. Bu sayede hipnoterapi, doktora ve hastaya daha kısa sürede daha
hızlı sonuç verebilme potansiyeline sahiptir.
Hiç kimse telkine karşı tam bağışık
olamaz. Herkese bir dereceye kadar telkin yapılabilir. Fakat telkine boyun
eğme, yanlış olarak saflık gibi anlaşılmamalıdır. Bilinçli durumda bu ruh
durumumuza, arzularımıza ve çevremize göre değişir. Hipnoterapideki en büyük
avantajlardan biri akılcılık, direnç, isteksizlik ya da bilinçli düşünceyle
reddetme yüzünden tedavi kazançlarının engellenmesi olmaksızın bilinçaltı
düşüncesini inceleme fırsatıdır. Hipnozun kullanılması, bilinçli durumda
iyileşmeyi geciktirebilen önyargı, muhakeme ve emosyonel direnci ortadan
kaldırır. Bu yüzden hipnoz dışı metodlara kıyasla tedavi için gereken zaman
azalır.
Her birimiz karmaşık arzu ve uyarıların
bir labirenti gibiyiz. Baskılanmış korku, nefret, sevgi, öfke, anksiyete,
kıskançlık, suçluluk duygusu, hayal kırıklığı ya da bazı başka sıkıntılar
bilinçten silinebilir, fakat bilinçaltına işleyerek, fonksiyonel bozukluklar
olarak ortaya çıkan karışıklıklar yaratabilir. Emosyonel stres, bilinçaltı
sorunları yüzünden arttığı zaman hasta bundan habersizdir. Bu yüzden ona karşı
koyması mümkün olmamaktadır. Bilinçaltına hapsedilmiş kötü olayların
hatırlanması ve ifade edilmesi sıklıkla dramatik bir iyileşme sağlar. Hipnoz,
bu etkenleri ortaya çıkarmak, anlamak ve yeniden düzenlemek için yol gösteren,
bilinçaltına ulaşma vasıtamızdır.
Baskılanmış kötü olaylara ve düşüncelere
karşı hastanın bilinçli ilgisi bir ruhsal bozukluğu ve şikayeti tamamen ortadan
kaldırabilir. Hipnoz altında semptomlar şu yollarla tedavi edilebilir.
1)Direkt ya da indirekt telkin yoluyla,
2) Semptom yatıştırma yoluyla,
3) Altta yatan tezatlara bilinçli bir
ilgi sağlama ve kişilik analizi yapma yoluyla,
4) Her üç tekniğin kombinasyonu yoluyla
veya diğer teknikleri kullanma yoluyla.
Hipnoz yapma tekniği güç değildir ve
çeşitli yollarla başarılabilir. Uygun kullanılan hipnozla bazı hastalıklar
ortadan kaldırılabilir. Birçok değişik hastalık iyileştirilebilir. Hipnoz,
ruhsal gevşeme, ağrı kesici, uyuşturucu, yatıştırıcı ya da şikayet yok etme
amacıyla da kullanılabilir. Hekimler hipnozun her derde deva bir ilaç
olmadığını, fakat akıllıca seçilmiş vakalarda geleneksel tedaviye kıymetli bir
yardımcı olduğunu anlayacaklardır.
Özel pratikte, bedensel hastalığı olan
hastalar, psikosomatik ya da ruhsal şikayetleri olanlara kıyasla nadiren
tedavide problem çıkarırlar. Son gruptaki güçlük, sıklıkla yalnız başına
geleneksel tıbbi tedaviye olumlu cevabın korunmasında ortaya çıkar. Çok kere bu
talihsiz şahıslar bir hekimden ötekine, bir klinikten diğerine koşarlar ve
sürekli hastalıklarının kafalarında olduğunu söylerler. Gerçekten bu şahıslar
çok üzgündürler ve ümitsizce yardım ihtiyacı içindedirler. Hipnoterapi yardımıyla birçoğu daha normal ve daha iyi yaşama yoluna sokulabilir.
Dr. Anıl
Uluhan - Hipnoterapi Uzmanı